...Biz 3 kadin...Artik birbirinin yuzunu neredeyse kendi yuzu gibi taniyan 3 kadin...O yari karanlikta bile gozlerini tum ayrintilariyla goruyordum. Onlar dolunaya bakarken ben belli etmeden yuzlerine bakmis ve icimden tesekkur etmistm onlara. Uzun yalnizlik yillarimda da boyle sessizce yanimda durduklari icin. ..
Ama sonra herkes yoluna gitti. Universite yillarinin abartili heyecanlariyla yapilmis evlilikler, kurulmus dostluklar yavas yavas kaydi hayatimizdan. Cocuklugun bizi birakip bir sahnenin daha tamamlandigini gorduk hep. 'Biz'diyorum cunku onlarla oykulerimiz birbirine o kadar benziyor ki...Bazi donemleri uzun kis geceleri gibi hatirliyorum. Sabah olacagini bilirsin ama o gunes dogmaz bir turlu. Dostlarimin yasaminda da boyle uzun kis geceleri vardi biliyorum. Cok yakin, cok onemli birilerini kaybetmek vrdi...Kirginliklar, yalanlar, bencillikler, hayatimizda kuyruklu yildiz gibi belirip bir anda herseyi guzellestiren sonra da ardinda koskoca bir bosluk birakarak kaybolan erkekler vardi...Uzun kis geceleri iste boyle seylerin ardindan baslardi. Icmizden biri boyle soguk bir gece yasamaya basladiginda hangi anda sessizce bir kenarda oturacagimizi hangi anda onu aydinliga cikaracagimizi bilirdik. Her birimiz ne olursa olsun bilirdik ki : Orada benim yuzumu en az kendi yuzu gibi taniyan biri var...
Simdi dusunuyorum da ucumuzun de hayatinda oyle soguk geceler yok ya da eskiinden cok dah kisa suruyor. Yine kucuk huzunler, yalnizlik anlari, kirginliklar icimizi urpertmiyor degil ama birarada dolunaya bakarak gecirdigimiz zamanlar uzamaya basladi.
Artik kocalarimizi ya da heyecan verici bir erkek arkadasi itip gecmisin bize sagladigi en degerli seyi 'dostlugu' paylasmaya kosuyoruz. Artik gecmisin huzunlu geceleri yerine nefis bir Agustos gecesinin dolunayini paylasmak zamanidir...(Deniz Mukan, Okuz dergisi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder